Hesap makinesi kelimesinin İngilizce karşılığı "calculator" olarak geçmektedir.

1. I used my calculator to solve the math problem. (Matematik problemi çözmek için hesap makinesi kullandım.) 2. The calculator is a useful tool for quick calculations. (Hesap makinesi hızlı hesaplamalar için kullanışlı bir araçtır.) 3. She forgot her calculator and couldn't complete the exam. (O, hesap makinesini unuttu ve sınavı tamamlayamadı.) 4. The teacher allowed us to use calculators during the test. (Öğretmen, sınav sırasında hesap makinelerini kullanmamıza izin verdi.) 5. I rely on my calculator to double-check my calculations. (Hesaplarımı kontrol etmek için hesap makinesine güveniyorum.) 6. Can I borrow your calculator? Mine stopped working. (Hesap makineni ödünç alabilir miyim? Benimkisi çalışmıyor.) 7. The calculator has a built-in memory feature. (Hesap makinesinin dahili bir hafıza özelliği vardır.) 8. I prefer using a scientific calculator for complex calculations. (Karmaşık hesaplamalar için bilimsel bir hesap makinesi kullanmayı tercih ederim.) 9. She quickly punched the numbers into her calculator. (Hızla sayıları hesap makinesine girdi.) 10. The calculator's battery needs to be replaced. (Hesap makinesinin pili değiştirilmeli.)